Hadis Nedir?Hadis, İslam dininin Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V)'in çeşitli olaylar karşısında inananları aydınlatmak, hüküm koymak ve Kur'an-ı Kerim'de bulunan ayetleri daha açık bir dille ifade etmek için söylemiş olduğu sözlerin geneline verilen isimdir. Hadis-i Şerif olarak da bilinmektedir. Peygamber Efendimizin günlük yaşantısı sünnetin tamamını içerir. Hadis-i Şerifler ise sünnetlerin sözlü ifadeleridir. Yani bir hükmü dile getirmesi hadis, uygulanması ise sünnettir. Sünnetin Kelime Anlamı
Müfessirler (Hadis Alimleri) sünnetleri üç kısımda incelemiştir: 1) Kavli Sünnet:Bunlar Peygamber Efendimizin söylemiş olduğu sözlerdir. Kavli sünneti bizlere sahabiler, "Ben Peygamber Efendimizden şöyle işittim" şeklinde naklederler. Misal: "Kim benim söylemediğim bir sözü bile bile bana isnat ederek söylerse cehennemde yerine hazırlansın!" (Buharî, İlm 38, Cenâiz 33, Enbiyâ 50, Edeb 109; Müslim Zühd 72; Ebü Dâvud, İlm 4) 2) Fiili Sünnet:Peygamber Efendimiz'in hali ve ahvali ile yaptığı işlerdir. Bu sünnetler hakkında Allah Rasulü'nün sözlü bir ifade yoktur. Bu durumu bizlere sahabeler, "Peygamber Efendimizi şöyle yaparken gördüm" ya da "şöyle idi" şeklinde aktarırlar. Misal: Hz. Aişe şöyle nakleder: "Rasulullah (S.A.S.) öylesine oruç tutardı ki biz, daha artık iftar etmez derdik. Bir kere de iftar etti mi biz artık daha oruca niyet etmez derdik" (Buhârî, Savm, 52, 53; Müslim, Sıyâm, 175, 179; Muvatta Sıyâm, 56). 3) Takriri Sünnet:Peygamber Efendimizin olaylar karşısında ve sahabilerin söylediği sözlere karşı sessiz kalmasıdır. O'nun sessizliği kabulü sayılmıştır. Misal: Hz. Peygamber çocukları mescitte mızrakla harp oynarken gördü ve ses çıkarmadı. Peygamber Efendimizin vefatından sonra bazı art niyetli kişiler, Peygamber Efendimizin söylemediği halde bazı hadisler uydurarak kendilerini Allah Rasulüne uyuyormuş gibi gösterdiklerinden, zamanın alimleri uydurma ve sahih hadisleri birbirinden ayırma ihtiyacı duymuştur. Hadis İlmiHadis İlmi, Hz. Peygamberle ilgili rivayetleri sened ve metin yönüyle inceleyen, hadisleri çeşitli biçimleriyle değerlendiren ve bu değerlendirmenin usul ve kaidelerini belirleyen ilim dalıdır. Hadis ilminin amacı bize, Hz. Peygamber'in söz, fiil ve hal vasıflarını bildirmektir. İki alt gruptan oluşmaktadır:
Dirayet Hadisinin Birinci Konusu: Sened1) Sened:Sözlükte güvenilen şey, dayanılan belge anlamındadır. Hadis teriminde ise hadisi nakleden ravilerin isim zinciridir. Bu anlamıyla sened hadisin Resulullah'a ait olup olmadığını belirler. Hadisler söylenmeden önce (Haddesena) (Ahberana) (İnne) şeklinde gelir, kısaltma yoluna gidilince de (Kale) şeklinde söylenilir. Misal: Bize Humeyni nakletti. O, bize Süfyan nakletti. O, bize Yahya bin Said el-Ensari nakletti dedi. O, bize Muhammed bin İbrahim et-Temimi söyledi. O da Alkame bin Vakkas'tan el-Leysi'nin Ömer bin el-Hattab'ın minberde "Rasulullah'ı şöyle işittim" dediğini duymuştur. (Açıklayacak olursak, hadisleri müfessirler kitaplarla muhafaza edene kadar sahabeler (Allah Resulünü görenler) tabiine, tabiinler de (Sahabiyi görenler) tebe-i tabiine (Tabiini görenler) bu şekilde aktarmıştır. Bu şekilde aktaranlara ravi, ravi zincirinin tamamına ise sened denir.) Seneddeki ravilerin güvenilir olup olmadıkları cerh ve ta'dil uygulaması ile anlaşılmıştır.
Adalet ile İlgili Olan Tenkitler:
Zabt ile İlgili Olan Tenkitler:
Seneddeki ravilerden bir tanesi bile cerhe takılırsa buna zayıf hadis denir. Ta'dil:Sözlükte; doğrulmak, düzeltmek, bir kimsenin suçsuzluğunu açıklamak ve adaletini bildirmek manasındadır. Hadis teriminde ise; ravinin adalet ve zabt sınavından geçmesidir. Bu ravilere sika denilir. Rivayet ettikleri hadisler ise senedi sağlam hadislerdir. Dirayet Hadisinin İkinci Konusu: MetinMetin:Hadis de raviler zincirinin isimleri geldikten sonra gelen, Hz. Peygamber'in sözünün olduğu yerdir. Hadis aslında metinden ibarettir, sened metnin güvenilirliğini tasdik amaçlı başa eklenmiştir. Böylelikle fıkıh hükümleri hadislerin metin bölümünden çıkarılmıştır. Kutsi HadisKutsi; bir şeyi mukaddes varlığa (Allah'u Teâlâ'ya) izafe etmek, ona dayandırmak demektir. Kutsi hadis ise Allah'u Teâlâ'nın Rasulullah (S.A.V.)'in kalbine ilham ettiği, O'nun ise dillendirdiği sözlerdir. Yani lafzı Resulullah'ın ise de kaynağı yüce Yaradan'dır. Misal: Allah'u Teâlâ Hz. şöyle buyurmuştur: "Salih kullarım için ben cennette, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir beşerin gönlünden geçirmediği nimetler hazırladım." (Buhari BEd'u'l-halk bab:7) |
Hadisler ve sünnetler arasındaki farkları anlamakta zorlanıyorum. Peygamber Efendimizin sözlerini hadis olarak kabul ederken, davranışlarını sünnet olarak mı adlandırıyoruz? Ayrıca, hadis ilminde senedin önemini ve cerh ile ta'dilin nasıl uygulandığını daha ayrıntılı açıklar mısınız?
Cevap yazVecize,
Hadisler ve sünnetler arasındaki farkı anlamakta zorlanman oldukça doğal, çünkü bu konular İslam ilimlerinde derinlemesine incelenir. Hadis, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sözleri, fiilleri, takrirleri (onayları) ve ahlaki özelliklerini kapsar. Yani hadis, Peygamberimizin çeşitli yönlerine dair bilgi veren bir kaynaktır. Sünnet ise, Peygamberimizin hayat tarzını, uygulamalarını ve İslam'ı yaşama biçimini ifade eder. Dolayısıyla, sünnet daha geniş bir kavramdır ve hadisler bu sünnetin yazılı kaynaklarıdır.
Hadis ilminde sened, bir hadisin rivayet zinciridir. Sened, hadisin güvenilirliğini değerlendirmek için çok önemlidir. Cerh ve ta'dil ise, rivayet eden kişilerin güvenilirliğini inceleyen bilim dallarıdır. Cerh, ravinin (hadis rivayet eden kişi) zayıf yönlerini tespit etme, ta'dil ise güvenilirliğini ve doğruluğunu belirleme sürecidir. Bu iki yöntemle hadislerin sahih olup olmadığına karar verilir.
Umarım bu açıklamalar senin için faydalı olmuştur. Daha detaylı bilgi için hadis ve sünnet üzerine yazılmış kaynaklardan faydalanabilirsin.
Selamlar,