Hz Muhammedin Hicreti
11 Temmuz 2024

Hz Muhammedin Hicreti

Hz. Muhammed'in Hicreti

Hz. Muhammed'in Hicreti, İslam tarihinde çok önemli bir olaydır. Mekke'deki müşrikler, Hz. Muhammed'i öldürmek için kesin kararlar almışlardı. Hz. Muhammed'in Medine'ye hicret etmesi, müşriklerin kontrolünü kaybetmelerine yol açacağından, bu durumu engellemek istiyorlardı. Müşriklerin ileri gelenleri, Daru'n-Nedve'de toplanarak Hz. Muhammed'in hayatına son verme planları yaptılar. Bu plan, Cebrail tarafından Hz. Muhammed'e bildirilmişti: "Ve hatırla ey Muhammed! Hakikati inkara şartlanmış olanlar (kafirler), seni tebliğden alıkoyup durdurmak, öldürmek yahut sürgün etmek için sana karşı nasıl ince tuzaklar kuruyorlardı. Onlar hep böyle tertipler peşinde koşarken Allah, onların bu tertiplerini boşa çıkarttı. Çünkü Allah, bütün bu tuzak kuranların üstündedir."

Müşriklerin Daru'n-Nedve'de aldıkları Hz. Muhammed'i öldürme kararı, bir Kur'an ayeti ile açıkça belirtiliyordu. Bu kararı, bir gece Mekke'nin gözünü dönmüş gençlerinin içinden seçtikleri kişilerle gerçekleştireceklerdi. Her kabileden temsilci olarak seçilen bu gençler aracılığıyla hem Hz. Muhammed'den hem de fidyeden kurtulmayı amaçlıyorlardı. Bu fikir, Ebu Cehil'in fikriydi ve toplantıya Necidli bir ihtiyar kılığında katılan şeytan bile bu fikre hayret etmişti. Katil gençler, silahlandırılmış ve belirlenen gün Resulullah'ın evi kuşatılmıştı. O'nu gecenin yarısında, uykunun en derin anında öldüreceklerdi.

Cebrail, bir kez daha gelerek Peygamberimiz'e "Ey Allah'ın Resulü, bu gece yatağında yatma" emrini verdikten sonra, alınması gereken tedbirleri de anlatmıştı. Peygamber Efendimiz, her zaman yattığı yatağa Hz. Ali'yi yatıracak, Hadramut işi yeşil cübbesini Hz. Ali'nin üzerine örtecek, daha sonra Yasin-i Şerif'in ilk ayetlerini okuyarak, avucuna aldığı bir parça toprağı kendisini öldürmek için bekleyen gençlerin üzerine doğru savuracak ve hane-i Saadetten ayrılacaktı. Bütün bu tedbirler, Cebrail tarafından O'na anlatılmıştı.

Bu sayede, müşriklerin aldığı katletme kararından ayrıntıları ile haberdar olan Allah'ın Resulü, Hz. Ali'ye yukarıda anlatılanları aktararak yatağında yatma talimatını verdi. Sonra ona ayrıca "Sana onlardan herhangi bir zarar erişmeyecektir." buyurarak endişelenmemesini hatırlattı.

Bu büyük tehlike karşısında bile Allah'ın Resulü, metanetini hiç kaybetmeden Hz. Ali'ye, kendisine çoğu müşriklerin muhafaza edilmek üzere emanet ettikleri, yüke hafif, ancak parada ağır eşyalarını teker teker göstererek, emanetleri en kısa zamanda sahiplerine teslim etmesini ve onun da Medine'ye hicret etmesi emrini verdi. Hz. Ali, bu talimata "Başım gözüm üstüne" diyordu. Onun bu teslimiyetini Cenab-ı Hak şu ayetlerle övmüştür: "İnsanlar arasında öylesi vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendisini feda eder. Allah ise kullarına karşı daima şefkatlidir."

Bu gecenin en dikkat çekici noktası, katil gençler evin çevresini sarıp, katliam yapacakları saati bekledikleri bir anda, "Allah'a tam bir teslimiyetle bağlı Hz. Muhammed kendine özel olan ibadetlerini yaptıktan sonra, her zaman yaptığı duasına ek olarak İsra Suresi'nin 80. Ayetini okuduktan sonra, 'Ey Rabbim! Girişeceğim her işe, doğruluk ve içtenlik üzere girmemi, bırakacağım her işten de doğruluk ve içtenlik göstererek çıkmamı sağla ve bana katından destekleyici bir güç, bir tutamak bahşet.' diyerek duasını tamamladı. Bu duanın ardından Yasin-i Şerif'ten okuması istenilen ayetleri yüksek sesle okumaya başladı. Bu ayetlerde şöyle buyruluyordu:

"Sen ey insanoğlu! Düşün bu hikmetle dolu Kur'an'ı. Gerçek şu ki, Sen Allah'ın elçilerinden birisin. Kudret sahibi ve rahmet kaynağından indirilmiş olanın sayesinde dosdoğru bir yol üzeresin. Bu Kur'an üstün ve çok merhametli Allah tarafından ataları uyarılmamış, bu yüzden gaflet içerisinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir. İnkarda ısrarlarından dolayı onların çoğuna karşı Allah'ın gazab va'di gerçekleşecektir. Biz bu inkarcıların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelerine kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır. Göremesinler diye de ön ve arkalarına sedler ve üzerlerine de perdeler çektik. Artık onları uyarsan da uyarmasan da bir şey değişmez, onlar inanmazlar."

Hz. Ali, verilen talimat üzerine Resulullah'ın mübarek yatağına yattı ve yeşil cübbeyi üzerine çekti. Allah'ın Resulü de avucuna aldığı toprağı katillerin ve olayı seyredecek olanların üzerine "Ya Rab! Ayetine vücut ver" diyerek serpti. Daha sonra Allah'ın Resulü hane-i saadetten ayrıldı.

O beklenen saat gelmişti. Katiller hızla hane-i saadetin kapısına yüklenerek içeri girdiler. Hz. Ali'nin üzerindeki yeşil cübbe sıyrılarak, ruhu başka bir alemde, bedeni Resulullah'ın yatağında olan Ali uyandırıldı. Şaşıran katiller, Hz. Ali'yi hırpalayarak Resulullah'ı sormaya başladılar. O, sakin bir şekilde "Allah'ın emri ne ise onu yapmaya gitmiştir." diyerek üstü kapalı bir şekilde hicret ettiğini ifade etti.

Mekke müşrikleri tam bir kaosa düşmüşlerdi. Tek çareleri, O'nu Medine'ye ulaşmadan yakalayıp işini bitirmekti. O'nu aramaya başladılar. Hâlbuki O, Cebrail refakatinde ve onun korumasında hala Mekke'deydi. O günün öğle sıcağında penceresinden kızı Aişe ile etrafı seyreden Hz. Ebu Bekir, Hz. Muhammed'in evine doğru yaklaştığını görünce, beklenmeyen bir saatte eve gelişi Ebu Bekir ve Aişe'nin dikkatini çekmiş, fevkalade bir durum olduğunu anlamışlardı.

Hz. Ebu Bekir, Peygamber Efendimizi içeri aldı ve Resulü Ekrem vaziyeti haber vererek hicret emri aldığını bildirdi. Hz. Ebu Bekir, biraz endişe ve korku ile "maiyyet-i seniyyenize kabul buyrulacak mıyım?" yani: seninle beraber bana da hicret müsaadesi var mı? Diye sordu.

Resulullah; "Rabbim seni bana yol arkadaşı yapacak, sabret dememiş miydim? İşte arzun yerine geldi, beraberce gideceğiz buyurdu." Hz. Ebu Bekir sevinçten ağlıyordu. Hz. Aişe diyor ki: "Sevinçten dolayı bir erkeğin bu denli ağladığına ilk defa şahit oldum ve hayret ettim."

Meşhur kılavuz Abdullah İbn-i Üreykit de yol gösterici olarak tutuldu ve yolculuğa eşlik edecek develer teslim edilerek cebel-i Sevr'e gelmesi tembih edildi. Ortalık karardıktan sonra bir süre Sevr'de saklanmak üzere yola çıktılar.

Hz. Muhammed Medine'ye Hicret Ediyor!

Allah Resulü, hicretten başka çıkacak yol olmadığı için çok sevdiği Mekke'yi Ayeti Kerime'nin de emri ile terk etmek zorunda kalmıştı. Ayette şöyle buyuruyordu: "Melekler kendilerine zulmeden kimselere canlarını alırken soracaklar: Neyiniz vardı sizin. Onlar: 'Biz yeryüzünde çok güçsüzdük. Peki, Allah'ın arzı sizin kötülük diyarını terk etmenize yetecek kadar geniş değil miydi?' Diyecekler. Böylelerinin varış yeri cehennem'dir. Ne kötü bir yer."

Gerek Hz. Muhammed gerekse müminler, inandıkları hakikatleri hayata geçirme hususunda baskı, zulüm, işkence görüldüğü yerden, daha rahat ve zulme maruz kalmadan dini hayatın yaşanacağı bir yere yukarıdaki ayet ve diğer ayet-i kerimelerin amir hükümlerini yerine getirmek için hicret etmek zorunda kalmışlardı.

Sevr Mağarasına hiçbir problemle karşılaşmadan ulaşan Hz. Muhammed'i dinlenmek üzere mağaranın yanına oturan Hz. Ebu Bekir, önce mağaraya inerek, gereken temizliği yaptıktan sonra olası tehlikeyi de önlemek için üzerlerindeki elbiselerden ve yanında getirdiği eşyalardan bir kısmını yırtarak delik ve oyukları kapattı. Ardından Resulullah'ı içeri aldı. Yorgun bir halde olan Allah'ın Resulü'nü, dinlenmesi için dizlerine yatırdı.

Hz. Muhammed geceyi Hz. Ebu Bekir'in dizinde uyuyarak geçirdi ve sabah ile büyük bir tehlike ile yüz yüze geldiler. İzçiler mağaranın önünde bu iki dostun izini sürmüş konuşuyorlardı. "İşte burada iz bitiyor." Hz. Ebu Bekir "Ama ya Resulallah! Canım sana feda olsun, vallahi düşmanlar mağaranın önünde." Allah'ın Resulü yine sakin bir şekilde Ebu Bekir'e: "Korkma! Allah bizimle beraberdir." diyerek teskin ediyordu.

Cenab-ı Hak, bu iki dostu mucizevi bir şekilde kurtarmıştı. Hz. Muhammed ve Ebu Bekir mağaraya sığındıktan sonra, mağaranın ağzını örümcek ağı ile örtmüş, ayrıca bir çift güvercin mağaranın ağzını kapatırmışçasına bir ağacın üzerine yuva yapmış ve yumurtalarını bırakmıştı. Mağaranın dışındaki izciler ısrarla "iz burada bitiyor" diyordu. Israrla mağaraya inelim demelerine rağmen, yanındakiler mağaranın örümcek ağı ile kaplı olmasından dolayı mağaraya inmemişlerdi ve iki Allah dostu bu tehlikeyi atlatmışlardı.

Üç gün sonunda kılavuz Abdullah b. Üreykit'le birlikte Sevr'den çıktılar ve kendileri için hazırlanan develere binerek bir gün sonra Kudeyt denilen yerde konakladılar. Karınlarını doyurduktan sonra iki Allah dostu ve Üreykit Kuba'ya doğru yola çıktılar.

Medineli Müslümanlar Resulullah'ı Karşılıyor!

Peygamber Efendimizin Mekke'den ayrıldığını öğrenen Medineli Müslümanlar, sabahın erken saatlerinden itibaren sıcak basıncaya kadar Harra denilen yerde günlerce beklemişlerdi. Bir pazartesi günü, Resulullah'ı beklemek için yine aynı yere çıkmış, bir süre bekledikten sonra dönmüşlerdi. Bu arada bir Yahudi, evinin damında beyaz elbiselere bürünmüş Resulullah ve beraberindekilerin gelişini görmüş, "Ey Arab Topluluğu! Günlerdir beklediğiniz kişi işte geliyor!" diyerek bağırmaya başlamıştı. Çoluk çocuk büyük heyecanla yollara dökülmüş, Resulullah'ı büyük bir coşku ile karşılamışlardı. Çok yorulan Allah Resulü'nün Medine'ye girmeden evvel Kuba'da bir süre dinlenmesi gerekiyordu. Bu coşkulu ve muhterem topluluk O'nu Kuba'ya kadar uğurladı. Allah Resulü, Kuba'da 14 gün kaldı.

Hz. Ali, Peygamber Efendimizin emanetlerini sahiplerine üç gün içerisinde teslim etti ve gece gündüz yolculuk yaparak Kuba'da Kâinatın Efendisi'ne yetişti. Bu zorlu yolculukta Hz. Ali'nin ayakları şişmiş ve kan içinde kalmıştı. Hz. Ali'yi bu halde gören Resulullah, onu bağrına basmış ve ağlamıştı. Gözyaşları içinde Hz. Ali'nin ayaklarını şifa olsun diye sıvazlamış ve mucizevi bir şekilde Hz. Ali şifa bulmuştu.

Kuba'da İlk Mescidin İnşası

Hz. Muhammed'in hayatını kaleme alan tarihçiler, Resulullah'ın Kuba'da kaldığı günlerde Sahabe-i Kiram'la İslam'ın ilk mescidini inşa ettiğini belirtirler. Bu mescidin inşasında Hz. Muhammed bizzat çalışmış, hatta bir seferinde büyükçe bir taşı kucaklayarak mescidin temeline koymak üzere belini zorlamıştı.

Çok samimi duygular içinde inşa edilen mescid-i şerif, Cenab-ı Zü'l-Celal tarafından "Takva Mescidi" diye isimlendirilmiştir.

Ranuna'da İlk Cuma Namazı

Resul-i Ekrem, bir Cuma günü yüz kişiden fazla bir toplulukla Kuba'dan Medine'ye doğru hareket etti. Bir süre yolculuktan sonra devesinin yönünü yolun soluna doğru çevirerek Beni Salim bin Avf yurduna ve

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

soru

eda

22 Mayıs 2024 Çarşamba

noktalama işaretlerrine uyulmamış olması çok kötü bence çk zor oluyor benim için

Cevap yaz
1. Cevap
cevap

Admin

Eda Hanım, yorumunuzu anlıyorum ve sizinle aynı fikirdeyim. Noktalama işaretleri, yazının anlaşılabilirliğini ve akıcılığını artırmak için çok önemlidir. Doğru kullanıldıklarında, okuyucuların metni daha kolay takip etmelerine yardımcı olurlar. Umarım gelecekte bu konuda daha dikkatli olunur.

2. Cevap
cevap

Yanıker

Eda hanım sizin yorumunuzda da noktalama işaretlerine uyulmamış. Bizde sizi anlamakta zorlandık.

soru

feyza

09 Mayıs 2024 Perşembe

keşke biraz daha özetleseydiniz :

Cevap yaz
1. Cevap
cevap

Admin

Özür dilerim Feyza, daha özet bir anlatım yapmam gerektiğini fark ettim. Gelecek sefer daha kısa ve öz bilgi vermeye dikkat edeceğim. Yine de anlayamadığınız ya da detaylandırmamı istediğiniz bir nokta olursa, lütfen bana bildirin. Yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.

2. Cevap
cevap

Bakinaz

Özetleyebilirdik ancak biz böyle tercih ettik çünkü hicret çok önenli bir olaydır.Biz bunu tüm detaylarıyla anlatmak istedik.Bu yazıyı detaylı yazmamızın sebebi daha çok bilgi verebilmek için böyle yazdık.

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Hz Muhammedin Çocukluk Dönemi

Hz Muhammedin Çocukluk Dönemi

Hayber Savaşı Sonuçları

Hayber Savaşı Sonuçları

İlginizi Çekebilir

Hz Muhammedin Vefatı

Hz Muhammedin Vefatı

Haber Bülteni

Popüler İçerik

Hz. Muhammedin Torunları

Hz. Muhammedin Torunları

Hz Muhammedin Hayatı ve Peygamberliği

Hz Muhammedin Hayatı ve Peygamberliği

Hz Muhammedin Evlilik Dönemi

Hz Muhammedin Evlilik Dönemi

Hz Muhammedin İslama Daveti

Hz Muhammedin İslama Daveti

Hz Muhammedin Çocukları

Hz Muhammedin Çocukları

Güncel

İslamda ilk İbadet

İslamda ilk İbadet

Güncel

Habeşistan’a Hicret

Habeşistan’a Hicret

Güncel

Hz. Muhammedin Soy Ağacı

Hz. Muhammedin Soy Ağacı

Kader ile İlgili Hadisler

Kader ile İlgili Hadisler

Hz. Muhammedin Mekke Dönemi

Hz. Muhammedin Mekke Dönemi

Tebük Seferi Nedenleri ve Sonuçları

Tebük Seferi Nedenleri ve Sonuçları

Hz. Muhammedin Annesi Hz. Amine Hayatı

Hz. Muhammedin Annesi Hz. Amine Hayatı

Hz Muhammedin Süt Annesi

Hz Muhammedin Süt Annesi

Hz Muhammedin Güzel Ahlakı

Hz Muhammedin Güzel Ahlakı

Cennet ile İlgili Hadisler

Cennet ile İlgili Hadisler

Hadis Nedir? Hadislerin Özellikleri

Hadis Nedir? Hadislerin Özellikleri

Hicret Nedir? Hicretin Sonuçları

Hicret Nedir? Hicretin Sonuçları