Hz. Muhammed'in Doğduğu Çevre Hz. Muhammed, Arabistan Yarımadası'ndaki Mekke şehrinde doğmuştur. Arabistan, Asya ve Afrika kıtalarının birleştiği noktada, üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımadadır. Coğrafi yapısı vadiler, dağlar, geniş çöller ve vahalardan oluşur. Arabistan'da coğrafi şartlar ve iklim özellikleri sebebiyle yaşam oldukça zordur. İklim ve Coğrafi Özellikler Arabistan Yarımadası kurak bir iklime sahiptir. Yarımadada yazlar çok sıcak ve yağışsız geçer. Bu nedenle yarımadada kurak iklime karşı dayanıklı bitkiler yetişir. Akarsu yataklarında genellikle su bulunmaz. Sosyal ve Siyasal Yapı Arabistan'da İslam duyulmadan önce birçok devlet kurulmuştur. Bu devletlerin hepsi Arap kabilelerinin kurduğu devletlerdir. Aynı zamanda yerleşik hayata geçmeyen, mevsim ve iklim koşullarına göre yer değiştiren göçebe kabileler de mevcuttu. Zorlu yaşam koşullarında hayatlarını devam ettirmek ancak kabile içindeki yardımlaşma sayesinde mümkündü. Kabilelerde birlik, genellikle kan bağına dayanıyordu. İçlerinden birinin maruz kaldığı saldırı kabileye yapılmış kabul ediliyor, kabilenin haklılığına ya da haksızlığına bakılmaksızın intikam peşine düşülüyordu. Kabileler arasındaki savaşların çoğu bu nedenle gerçekleşmiştir. Demografik Yapı Yarımadanın çoğunluğunu Araplar oluşturuyordu. Ayrıca Arabistan'a farklı zamanlarda gelerek yerleşen bazı Yahudi kabileler de bulunuyordu. Bu iki grup haricinde esir ve köle olarak getirilen çeşitli milletlerden insanlar da mevcuttu. Ticaret ve Ekonomi Ticaret, yarımadanın en önemli geçim kaynağıydı. Birçok yere kervanlar gidip gelirdi. Şam-Yemen ticaret yolu, bölgenin en işleyen ticaret yoluydu. Peygamberimizin doğduğu Mekke şehri de bu yol üzerinde yer alıyordu. Mekke'nin Önemi Yarımadanın en önemli merkezlerinden biri olan Mekke, haccın ve ticaretin simgesiydi. Yarımadanın her tarafından insanlar Hac için Mekke'ye gelerek Kabe'yi tavaf ediyorlar, inandıkları putları ziyaret ediyorlardı. Hz. İbrahim'den itibaren Arabistan'da tek ilah inancı vardı. Ancak zamanla Allah'a yaklaşmak amacıyla yaptıkları putlara tapmaya başladılar. Her şeyi putlardan istiyor, onlara kurbanlar kesip dualar ediyorlardı. Bu sayede ilahi dinden tamamen uzaklaşmış, yanlış yollara sapmışlardı. Ahirete inanmıyorlar, bu yolda hiçbir kötülüğü yapmaktan kaçınmıyorlardı. Kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlar, güçlü insanlar zayıf insanları eziyor, akrabalık ve komşuluk haklarını gözetmiyorlardı. Kumar oynuyor, içki içiyorlardı. Kadınlara kötü davranıyorlar, zorla başkalarının mallarına el koyuyorlardı. İnsanları kaçırarak esir olarak satıyorlar, sürekli savaş halinde olarak kan döküyorlardı. Mekke'deki Panayırlar Mekke ayrıca bir panayır merkeziydi. Mekke'de yılın farklı zamanlarında panayırlar düzenlenirdi. İnsanlar yarımadanın dört bir tarafından bu panayırlara gelir, burada alışveriş yapar, şiir yarışmaları düzenleyerek hünerlerini gösterirlerdi. Beğenilen şiirler Kabe'nin duvarına asılırdı. O dönemlerde okuma yazma bilen kişilerin sayısı oldukça azdı. Hanifler ve İnanç Yapısı Arabistan'da sayıları az da olsa, Hz. İbrahim'in dinine göre yaşayan insanlar da vardı. Hanif adı verilen bu insanlar Allah'a inanıyor, putlara tapmıyor, yalnız Allah'a ibadet ederek ve kötülüklerden uzak durarak yaşamaya çalışıyorlardı. Ekstra Bilgiler Hz. Muhammed'in doğduğu çevre, sadece coğrafi ve sosyal anlamda değil, aynı zamanda dini ve kültürel anlamda da çeşitlilik gösteriyordu. Bu dönemde Arabistan, pek çok kültürün, inancın ve yaşam tarzının bir arada bulunduğu bir yerdi. Bu ortam, İslam dininin yayılmasında ve Hz. Muhammed'in peygamberlik görevini yerine getirmesinde önemli bir rol oynamıştır. |