Resul-i Ekrem'in vefatından sonra bütün hazırlıklar tamamlandı ve sıra defnine geldi. Resulullah nereye ve hangi mezarlığa gömülecekti? Ashab tarafından çeşitli düşünceler ortaya atıldı. Bir kısmı, Mekke'ye götürülmesini, diğer bir kısmı Medine'de ve Baki Kabristanı'na, bazıları ise mescidin içine defnedilmesini teklif etti.

Fakat Hz. Ebu Bekir, "Ben, Resulullah'tan şu sözü işitmiştim ve hala unutmamışımdır: Cenab-ı Hak, her Peygamberin ruhunu, o peygamberin defnolmak istediği yerde kabzeder" buyurduğunu rivayet ederek vefat ettiği yere gömülmesini söyledi. Bu nedenle Resulullah'ı istirahat döşeğinin bulunduğu yere, Hz. Aişe'nin odasında Hz. Muhammed'in üzerinde vefat ettiği yatağı kaldırarak lahdin kazılmasını talimatını verdi.

Bu talimat üzerine Ensar'dan Ebu Talha tarafından kazılan kabr-i şerife Hz. Ali, Fazl, Kusem ve Şükran mübarek cesedi kabre indirmek üzere indiler. Bu arada Evs b. Havla yine Hz. Ali'ye kendisinin de kabre inmesine müsaade etmesi için yalvarmıştı. O da indi. Resulullah'ı defin işi de bu sayede tamamlanmış oldu.

Hz. Muhammed'in kabri Medine'de Mescid-i Nebevi'de yer almaktadır. Mescid-i Nebevi'nin içinde Ravza-i Mutahhara'nın hemen yanında Hücre-i Saadet içerisindedir. Mescid-i Nebevi, Hicret'ten sonra Medine'de Hz. Muhammed bin Abdullah ve ashabı tarafından inşa edilen bir mesciddir ve Allah'ın Resulü Peygamber Efendimizin kabrini ihtiva eder. Hz. Ebu Bekir ve Ömer'in kabri de Hz. Muhammed ile aynı yerdedir.

Hz. Muhammed'in kabrinin bulunduğu Mescid-i Nebevi, İslam dünyasında kutsal kabul edilen üç mescitten biridir. Diğer ikisi Mekke'deki Mescid-i Haram ve Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dır. Mescid-i Nebevi'nin genişletme çalışmaları, tarih boyunca çeşitli dönemlerde gerçekleştirilmiştir ve günümüzde milyonlarca Müslüman tarafından ziyaret edilmektedir.

Hz. Muhammed'in kabrinin bulunduğu Ravza-i Mutahhara, cennet bahçelerinden bir bahçe olarak kabul edilir ve burada dua edenlerin dualarının kabul olacağına inanılır. Bu nedenle, ziyaretçiler için özel bir öneme sahiptir.

Sonuç olarak, Hz. Muhammed'in kabri, İslam dünyasının en önemli ve kutsal mekanlarından biri olup, Müslümanlar için derin bir manevi değere sahiptir. Bu kabir, hem tarihî hem de dinî açıdan büyük bir öneme sahiptir ve İslam medeniyetinin kalbinde yer almaktadır.