Uhud Savaşı Uhud Savaşı, 625 yılında Uhud Dağı eteklerinde gerçekleşmiştir. Bu savaş, Medine'deki Müslümanlarla, Mekke'deki Ebu Süfyan'ın komutasındaki Kureyş ordusu arasında olmuştur. Bedir Savaşı'nda yaşananların öcünü almak isteyen Kureyşliler, itibarlarını yeniden kazanmak için hazırlıklara başladılar. Bedir Savaşı'nda oğlunu kaybeden Ebu Süfyan, babası, kardeşi, oğlu ve amcası öldürülen Ebu Süfyan'ın eşi Hind ve babasını kaybeden İkrime bu savaşın başını çekmekteydi. Uhud Savaşı Hazırlıkları Mekkeli Cubeyr bin Mutim'in Habeşî kölesi Vahşi'ye, "Sen de bu savaşa katıl. Muhammed'in amcası Hamza'yı öldürebilirsen, seni azad edeceğim." demesi, Vahşi'nin özgürlüğünü kazanma umuduyla savaşa katılmasına neden olmuştur. Ebu Süfyan komutasında hazırlanan 3000 kişilik ordu, Mekke'den yola çıktı. Ordunun içinde Ebu Süfyan'ın karısı dahil 14 kadın bulunuyordu. Ebu Süfyan'ın eşi Hind intikam duygusuyla yanıyordu. Hz. Muhammed'in amcası Abbas, bu hazırlıkları bir mektupla yeğenine bildirdi. Bunun üzerine Hz. Muhammed, bir meclis toplayarak ashabıyla bu konuda görüştü. Bu görüşmeden çıkan sonuca göre:
Genç Müslümanların isteğiyle savaşın Uhud Dağı eteklerinde yapılmasına karar verildi. Uhud Savaşı'nın Yapılması Kureyşliler karargahlarını Uhud Dağı'nın Medine'ye bakan tarafına kurdular. 700 kişilik Müslüman ordusu Uhud Dağı'na ulaştı ve düşmana karşı hazırlıklara başladı. Düşmanlar, Müslümanları yenerek şehri yağmalama planları yapıyordu. Bu yüzden Uhud Dağı'nın Medine'ye yakın tarafı savaş alanı olarak seçildi. Hz. Muhammed, orduyu belli bir düzene göre yerleştirdi. Dağın sol tarafına elli kişilik bir okçu grubunu yerleştirip, düşman yense de yenilse de yerlerinden ayrılmamalarını söyledi. 27 Mart 625 yılında vuruşmalar başladı. Savaşın ilk safhasını alınan tedbirler sebebiyle Müslümanlar kazandı. Savaş Müslümanlar lehine devam ederken, Mekkelilerin kaçışını gören okçular yerlerini terk etti. Süvarilerin komutanı Halid Bin Velid, bu tepeden geçerek Müslümanları arkadan kuşattı. İki ateş arasında kalan Müslümanlar, 70 şehit verdiler. Bu şehitlerin arasında Vahşi'nin öldürdüğü Hz. Hamza da bulunuyordu. Bundan sonra Müslümanlar Uhud Dağı'na doğru çekilmeye başladılar. Bu savaştan sonra tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'in fikirlerine karşı çıkmadı. Çünkü okçular yerinden ayrılmasaydı, bu savaşı da kazanacaklardı. Uhud Savaşı'nın Sonuçları
Müslümanların savaştan yenilerek ayrılması Musevileri sevindirirken, Arap kabilelerinde isyanlara sebep oldu. Arap kabilelerinin bu hareketi peygamberimizi oldukça üzmüştür. Peygamberimizin Uhud'da şehit olanlar için söylediği, "Uhud Savaşı'nda şehit olan kardeşlerimizin ruhlarını Allah birtakım yeşil kuşların içine koymuştur. Bunlar cennet ırmaklarına gelip, yerler ve içerler. Burada cennet meyvelerinden yerler. Kuşlar daha sonra arşın gölgesindeki asılı olan altın kandillere tünerler. Şehit olan ruhları mesut bir hayata eriştiğinde, bizim cennetteki halimizi dünyadaki kardeşlerimiz bilsinler ve cihattan çekinmesinler." (Tecrid, 186 vd, Sa'd, II,148) sözleri, Müslümanlara teselli vermiştir. |
Melisa
06 Mayıs 2024 PazartesiPek güzel değil ama idare eder
Cevap yazAdmin
06 Mayıs 2024 PazartesiTeşekkür ederim Melisa hanım, geri bildiriminiz benim için çok değerli. Kendimi geliştirmek adına önerilerinizi de dinlemek isterim.
firat
21 Nisan 2024 PazarEvet efen dim bilindiyi uzere bizler insaniz ve duygu ve dusence sahibi yiz fakat bizlerin duygu ve dusuncelerini kendi istek ve arzulari ugruna kullanmak istiyenler sizce mevcut mudur hani uzuntu sevinc kiskirtma benzeri ola bilirmi acaba.
Cevap yazAdmin
21 Nisan 2024 PazarFirat, elbette insan duygularını ve düşüncelerini kendi çıkarları uğruna kullanmak isteyen kişiler mevcut olabilir. İnsanların zayıf noktalarını manipüle ederek onları yönlendirmek isteyenler, maalesef ki her zaman olmuştur. Bu nedenle kendi duygularımızın farkında olup, bilinçli hareket etmek ve çevremizdeki insanların niyetlerini doğru okumak önemlidir. Özellikle önemli kararlar alırken ya da duygusal durumdayken dikkatli olmak, bu tür manipülasyonlardan korunmamıza yardımcı olabilir.
Ahmet Burak
21 Nisan 2024 PazarMerhaba, fırat bey elbette bu tür insanlar etrafımızda oldukça çok varlar. Eğer birine kızıyorsak bunu daha çok ateşlendiren bizi kışkırtan insanlar oluyor, yada birşeye seviniyoruz bunu kıskanan kişiler çok fazla o yüzden Allah çevremizde bu gibi insanlardan bizi korusun samimi insanlıklara ihtiyacımız var.
Saliha
15 Nisan 2024 PazartesiKaç şehit var ben göremedim
Cevap yazAdmin
15 Nisan 2024 PazartesiSaliha Hanım, maalesef bu konuda güncel bilgiye sahip değilim. En doğru ve güvenilir bilgiyi resmi haber kaynaklarından almanızı tavsiye ederim.
Soru Sor / Yorum Yap